1 Mart 2011 Salı

KAFKA/DAVA


Lise yıllarında okuduğum Marakeşte Sesler kitabında Kafka ile ilgili bazı notlar almıştım ve bu notlar Kafka okumam noktasında hep uyarıcı olmuştur ayrıca sevgili thalassapolis'in Kafka haftasını hatırlatmadan geçemiyeceğim.
2002 de aldığım notlardan bazıları.... Diyor ki yazar Kafka ile ilgili "Bir hükümdar gibi saltanat sürmeksizin , beri yandan bir çocuk gibi oyunlar oynamaksızın düşünen biridir Kafka." diğer bir notta" Bazılarının onda korkunç bulduğu ve benimde yadırgadığım bir şey varsa, hep aynı kalan yetişkinliğidir"
Ve gelelim kitabın bende bıraktıkları..
Dava, tıpkı kahramanımız Josef K.'nın sürüncemede kalan davası gibi baya elimde oyalandı... olaylardan ziyade durumların, hislerin anlatıldığı kitap ağır ilerliyor ve kasvetli mekanların uzun tasvirleri bazen sıkıcı bir hal alıyor..Şöyle özetleyebiliriz Davayı. 30. yaş gününün sabahı Josef K. evinde tutuklanır ve onu tutuklayanlar suçunu söylemezler bir türlü,zira kendileri de bilmemektedir ve sadece onu tutuklamakla görevli olduklarını söylerler. Bu bir şakadır Josef K' ya göre... ama bir süre sonra bu denli ayrıntılı bir şakanın olamayacağı sonucuna varır. Bu davanın bir özelliği de Josef K'nın normal hayatını sürdürmesine olanak vermesidir. Önceleri önemsemez, benimsemez bu davayı ama zamanla bu davadan haberdar olan insanların artması ve ona yardım konusunda istekli insanların tek tek ortaya çıkması Dava'sını benimseyip bir an önce sonuçlanması için gayrete getirir Josef K'yı.İşte bundan sonra bir girdapta olma hissi veriyor kitap diyebiliriz. Amcasının zoru ile vekalet verdiği avukat, avukatın yardımcısı Leni, ressam ..... ve sanırım kitabın en özel yerini oluşturduğunu düşündüğüm katedral bölümü,oradaki rahiple gerçekleştidiği konuşma... Bekçi hikayesi kitabın bir özeti gibive çok düşündürücü öğelere sahip. Ve Josef K'nın 31. yaş günü nihayetlenen!!!davası. Hüzün veriyor son.. hele oradaki şu ifade"Bir köpek gibi!" dedi, sanki utanç, ondan sonra  hayatta kalacaktı.