30 Kasım 2014 Pazar

Ross Daly - Hatif





Bugün gün boyu dinledim bunları. İyi geldi.

AHMET ALTAN/TEHLİKELİ MASALLAR


Tehlikeli Masallar'la bu ara hiç uğramak istemediğim ama haftanın beş günü uğramak zorunda olduğum bir yerde karşılaştım. Okulda. Kitapla ilgili konuşurken arkadaş henüz başlamadım isterseniz okuyun dedi. Jose Saramago'nun Görmek kitabında epeyce ilerlememe rağmen aldım ve okudum. Kitabın zirve yaptığı yer kesinlikle kırk derisinden soyunan yılanla kırk gömleğinden soyunan kızın hikayesinin anlatıldığı yer. Eğer mutlu olunacaksa eş zamanlı hareket etmek gerekiyor diyor yazar ben de diyorum ki erken davranmak ve geç kalmak  arasına gerdiğimiz ilişkiler kopmaya mahkum kalıyor. Kopmuş iplerle hayatlarımızı düğüme çeviriyoruz. Herkes kendi düğümünde mutsuz. 
Ne Sevda'yı  ne Berrin'i ne Zübeyde'yi sevebildim. 

Masalları güçlü, tespitleri güçlü, sonu zayıf, okuması kolay bir kitap.

Kitaptan Seçtiklerim:
"nilüferler...yalnızca bu çiçekler, hep bir yerlere gidecekmiş gibi azade ve özgür oluyorlar ama küçük bir havuzun içinde bir yere gitmeden yaşıyorlardı. hayatta böyle bir şeydi benim için; hep bir yerlere gidecekmiş gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek. bütün bir hayatın özeti buydu. bende bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim, öyle solgun bir nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başıma durdum, köklerimi salamadım, ne olduğum yere sağlamca yerleştim, ne başka diyarlara kaçabildim, içinde durduğum havuzla birlikte kirlenip eskidim. bana bakanlar, beni seyredenler, beni sevenler oldu ama kimse yakasına takmadı beni, kimse odasına koymadı, kimse beni sulayıp büyütmek için uğraşmadı, onlara ihtiyacım olmadığını, havuzumda tek başına yüzebileceğimi düşündüler, ben de yüzdüm, kederi, yalnızlığı, kirlenmeyiöğrendim ve hayata benzedim."