17 Aralık 2010 Cuma

MUSTAFA ULUSOY/AYNALAR KORİDORUNDA AŞK


Aynalar Koridorunda Aşk Mustafa Ulusoy'un İnsanın Temel Acıları Üçlemesinin ilk kitabı. Binlerce aşk romanı yazılmış aşkın romanı yazılmamıştı sloganıyla yola çıkıyor. Hayatla ilgili güzelliklerin yegane müsebbibi olarak kendini addeden ama başına bir sıkıntı gelince Allah'a sataşan tiplere cevap niteliğinde. Üniversitede Din Felsefesi dersinde hocamın şu tespiti çok hoşuma gitmişti. Kötülük Problemi filozofların uydurduğu bir problemdir. Dindarın böyle bir derdi yoktur. Dindar "VARDIR BUNDA DA BİR HİKMET" der ve teslim olmanın derin huzuru içerisinde yaşamını sürdürür. Bu tavrı umursamazlıkla ve kadercilikle örtüştürmüyorum. Elimden geleni yapar sonucu huzur içerisinde en doğrusunu bilene bırakırım emniyeti bence bunun açılımı. Kitapla ilgili çok yorum yapmak istemiyorum sadece en tanıdık tabirle modern insanın açmazlarını dinleyip kendince çözümler getiriyor.  Dr. Mavi, Kırmızı, Sarı, Gri, Beyaz karakterleri ile caddelerde olmanızı tavsiye ediyorum.

Son söz yerine İnsan'a ne yetebilir?
Ben size yetmez miyim?(...)
Kur'an,39:36
"(...) De ki Allah bana yeter."
Kur'an, 39:38


8 Aralık 2010 Çarşamba

MURAT MENTEŞ/KORKMA BEN VARIM


 
Murat Menteş'i Klark programını yaparken keşfettim. Teoman'ın ve Mazhar Alanson'un konuk olduğu programlarını keyifle izlemiştim. Farklı görünümlü,  biraz donuk, dikkat çekici bir adam Murat Menteş. En azından bana göre öyle.
Kitaplarını sipariş ettim merakla . İlk olarak bu yaz Dublörün Dilemmasını okudum. Karakterler, kurgu , kelimelerle dansı müthişti. Bir röportajda bu konu ile ilgili , "Kitabında kelimelerle oyun oynayarak, fırlama ifadelere başvurarak can sıkıntını mı gidermeye çalışıyorsun Murat? " sorusuna "Ben aslında ‘kelime oyunu’ tabirinden hoşlanmıyorum. Kelimeler nimettir, nimetle oyun olmaz" şeklinde cevap vermiş .

Ekşi sözlük karıştırdım Murat Menteş hakkında acaba neler var diye  üç tane yorumu paylaşmak istiyorum.

166.  Türkiye'deki kitap okuma oranını düşürüyor bence kendisi. onun kitaplarını okuduktan sonra günlerce başka kitap okuyamıyorum, içine dahil olamıyorum, beğenmiyorum. bu oranı eski seviyesine getirmek için çok kitap yazsın daha da çok kitap yazsın. hep yazsın!
(27 anjelik, 01.07.2010 21:04)

156. Molla sakallı, john lennon gözlüklü her satırı ezberlenilesi yazar.
(sophie in box, 16.05.2010 12:45)

83. Tarantino gibi adam diyorlar. kitabı okurken benzerlikler kurabilmek, tahayyül etmek mümkün fakat bu adamın romanlarından film yapılacak olsa; o cümlelerin lezzetini görsel, işitsel hiçbir efekt sağlayamayacak, eser bilmemkaç tl bütçe karşılığında ziyan olacaktır. idefix'te dublörün dilemması kitabının altında bir okur yorumunda dublörün dilemması'nın filminin çekileceğinden bahsediliyordu. dehşete düşmemek namümkün.. n'olur elleşmeyin, kutsal kitaplarımız olarak kalsın ikisi de.
(j lithium, 07.11.2009 23:10)

Korkma Ben Varım kitabı'nı Dublörün Dilemmasından sonra okunmasını öneririm . Çünkü  Murat Menteş o kitabını anımsatıyor okuyucuya zaman zaman.
Biraz iddialı bir cümle olacak ama Dublörün Dilemmasını okurken de Korkma Ben Varım'ı okurken de böyle kitaplar yazmak için acaba kaç kitap okumak kaç film seyretmek daha da önemlisi nasıl bir kaabiliyete ve zekaya sahip olmak gerekir sorusunu sorup durdum kendime. Bana daha Dublörün Dilemması karışık ve ilginç gelirken Korkma Ben Varım daki karakterler ve karakterlerin birbirleriyle bağlantıları allak bullak etti beni.

Korkma Ben Varım da beni rahatsız eden bir iki durumdan bahsetmek istiyorum . Öncelikle küfür ve argoya  başvurması beni rahatsız etti . Ama bu sanırım kişisel bir hassasiyet. Bi de kitabı bilenlere biraz ilginç gelebilir ama ben bazı bölümleri okurken sıkıldım . Özellikle Şebnem Şibumi karakterine ait bölümlerde. Yıldırım hızıyla aşık olan erkekten geçilmiyor ayrıca:)) Özetle buram buram zeka kokan bir kitap.