"Her zaman kelimelerin, cümlelerin insanın üstüne bir mızrak gibi saldıran düşüncelerin bunaltıcı baskısını duydum"
Turgut Özben'in rehberliğinde Selim Işık' ın hayatını okuyoruz. Turgut Özben Selim ile üniversitedeyken tanışır. O günlere dair kitapta şöyle bir yer geçer: "Turgut'un canı sıkılıyordu o gün. Dersten çıkıp gitmek istiyordu. Onlar da ( Selim ve Kenan) bir canlılık bir kıpırdanma görerek öne doğru eğildi. Yalnız sırtlarını görüyordu. Sonra bir sırt yavaşça sola dönerek bir insan biçimine girdi, diliyle parmaklarını ıslattı ve ıslak parmaklarıyla sıranın üzerindeki yazılardan birini sildi. Hiç konuşmuyorlardı. Turgut merakla sordu "Affedersiniz ne yapıyorsunuz orada?" Uzun boylusu başını çevirmeden karşılık verdi "Sıkılıyoruz." Böyle bir hayat Seliminkisi. İçinde kocaman duygular, fikirler taşırken dışarıda sıkılan, uyumsuz bir kişiliktir. Selim'in bir diğer özelliği arkadaş çevrelerini birbiriyle tanıştırmamasıdır. O yüzden Turgut Selim'in sevgilisini, kimlerle vakit geçirdiğini ölümünden sonra öğrenir. Suçluluk duygusu kaplar Turgut'u. Ondan bu denli habersiz oluşundan, onu hastalıklı düşüncelerine terk etmesinden dolayı büyük bir üzüntü yaşar. Çünkü o Selim'in dünyasından çok başka bir dünya düzeni içindedir. Evlidir, iyi bir işi vardır, çocukları vardır, kapital düzenin keyfini sürmektedir. Kısaca tutunamayan değildir. Ama Selim'in hayatını didikledikçe artık bu düzen onu rahatsız eder nitekim mühendis Turgut Özben Olric ile birlikte artık kaybolup gitmiştir. Yollara vurur kendini Turgut. Tutunamayanlar'ın başına artık yeni tutunamayan Turgut Özben geçmiştir diyebilir miyiz. Kim bilir...
Tutunamayanlar bilinç akışı yöntemiyle yazılmış bir roman. Bu teknikte karakterin düşünme eylemi olduğu gibi aktarılıyor. Zamanların kullanımı, şahısların sürekli değişmesi okunmasını güçleştiriyor. Kitabın sonunda Selim'in günlükleri yer alıyor. Bu günlüklerde Selim'in intiharından önce nasıl bir ruh hali içinde olduğu gözler önüne seriliyor.
-Kelimeden önce de yalnızlık vardı. Ve Kelimeden sonra da var olmaya devam etti Yalnızlık...
-İnsan yapısındaki çelişkiler, onun ne ölüme ne de sonsuzluğa bir türlü dayanamadığını gösteriyor. Sonsuzluk da ölüm kadar ürkütücü bir gerçektir. Sonsuzluk yalnız Allah'ın dayanabileceği bir güçlüktür.
-Herkes kitap satmamalı. Cahil kitapçıların iyi okuyucuları rahatsız etmelerine izin verilmemeli artık.
-Bütün insanlar ellerini uzatarak işaret parmaklarıyla suçladılar onu, kelimeleri yüzünden...
4 yorum:
YIllardır erteliyorum ummarım 201 de okuabilirim yazın beni motive etti sevgiler...
İnsanın açmazlarını Selim karakteriyle güzel anlatıyor.... okuması zor ama okunası gerçekten...
Tehlikeli Oyunlar'ın okuması daha kolay. Daha canlı ve derinlikli karakterler. İkisini okuma arasında epeyi bir ara oldu. Belki bundan bana öyle geldi.
Enis Bey,
Öncelikle yorumunuz için teşekkürler..Oğuz ATaydan sadece Tutunamayanları okudum diğer kitaplarını da çok merak ediyorum... bir fikir edinmiş oldum...teşekkürler...
Yorum Gönder