Nicedir Üsküdar Tekel Sahnesini görmek ve güzel bir oyun seyretmek istiyordum. Nihayet geçtiğimiz hafta içinde arkadaşlar sayesinde bu isteğimi gerçekleştirmiş oldum. Tiyatroya gitmeden önce oyun hakkında araştırma yaparken çok güzel bir makaleye denk geldim.Linki bırakıyorum gitmeden okumanızı tavsiye ederim. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/13/181/1426.pdf. Şunu baştan belirteyim. Sahibinin Sesi tiyatrosu herkese hitap etmiyor. Grup olarak gittiğimiz tiyatroda birinci perde bittikten sonra bazı arkadaşlar ayrıldı izlemek istemedi. Ama Kafka okumayı seviyorsanız bu oyun tam size göre. Sahibinin Sesi yazar Sevim Burak'ın bir eseri. Sevim Burak'ın etkilendiği yazar ise Kafka. Yahudi asıllı yazar ömrünü Kuzguncukta geçiriyor. Nereli olduğuna özellikle vurgu yapmam öylesine değil aslında. Çünkü oyunun zeminini ve temelini oluşturan ve oyunun seyrini etkileyen temel faktör bu. Ama ben daha ziyade Bilal karakteri üzerine bir şeyler yazmak istiyorum. Bilal sürekli kendini dinleyen, yaptığı her adımı not eden, bencil bir adam. Sürekli kendini tehdit altında görüyor izlendiğini düşünüyor. Çünkü etrafı kendinden olmayanlarla sarılı. Birlikte yaşadığı Zenbul'un hamile kalması ve nikah istemesi üzerine asker kaçağı olmasından mütevellit komşularının onu ihbar edeceğini düşünüyor ve önlem olarak şehit tayyareci Muzaffer Seza'nın kimliğini alıyor. Muzaffer Seza'nın ruhuyla konuşmaları tek kelimeyle sarsıcı. Muzaffer Seza milliyetçiliği fener alayına, resmi geçitlere indirgeyen anlayışa biz vatanımız için şehit olduk diyerek çok güzel bir cevap veriyor. Çok şey var anlatacak derin mevzuları işliyor bu kadarı yeterli olsun. Sahne güzel oyuncular çok iyi, izlemenizi tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder