Merhaba. Hızla akan hayatı durdurmaya muktedir şeylerin başında yazmak geliyor bence. Durmak zorundasın, düşünmek zorundasın, düşünceleri sıraya dizmek, doğru kavramları bulmak zorundasın. Yazmak zor evet ama yazmak kadar insanın zihnini düzenleyen, belki de zihinde yer alan gereksiz düşünceleri atan başka bir eylem yok. İtiraf ediyorum yazmaya çok ihtiyacım var lakin nefsime ağır geliyor. En son Nisan'da yazmışım. Sonrasında okuduğum kitaplar oldu. Onlardan biriyle 2021'in ilk yazısını yazalım. Susanna Tamaro'nun Her Melek Korkunç'tur kitabı otobiyografik bir roman. Gerçekle bağı olan romanları çok sevdiğim için ilgiyle okudum. Yazar ailesinden, çevresinden, yazıya nasıl başladığından bahsediyor. En çok da biyolojiye olan hayranlığı hoşuma gitti. Benim hayalimi Tamaro hayal etmiş zaten. Ağaçları ülkelerinde şehirlerinde görme hayalim var. Tamaro da tam olarak bunu gerçekleştirmiş. İnsanın, insanla örülü duvarda dünyaya geldiğini var sayarsak o duvar kimileri için pencereler açtığı yuva, kimileri için zindan oluyor. Tamaro pencere açmayı tercih etmiş. Hepimize bol pencereli bir ömür diliyorum.
Kitaptan Seçtiklerim:
Yazmak didiklemektir.
İnsan bir yolu olmadığını anladığı anda kendine bir yol aramaya başlar.
İnsan her şeyden önce bellektir ve hayatı, ondan önce gelen kuşakların hayatıdır.
Seni anlayamıyorum ama seni seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder