1 Ocak 2012 Pazar

8- M. NECATİ SEPETÇİOĞLU/ GEÇİTTEKİ ÜLKE


Dünki Türkiye Serisinin 8. kitabı da bitti. Geriye 4 kitap kaldı. Başka kitapların arasına serpiştirerek en kısa sürede bitirmeyi diliyorum.
Artık yeniyetme Beyazıttan Padişah Beyazıt'a geçiyoruz...Bu Atlı Geçide Gider kitabında hepsi daha çocuk olanların yetişkinliklerinde ne halde olduklarını, hayatlarını nasıl şekillendirdiklerini geçişli olarak okuyoruz. Yıldırım Beyazıt temelinde Doğan Beğ, Ecevit ve Şeyh Bedrettin üçlemesinde olaylar gelişiyor. Doğan Beğ ve Alanur'un 7 yıllık korkunç kıvranmalarla geçen ayrılıklarının vuslatla sonuçlanmasını keyifle okudum.
Diğer tarafta ise Timur ve planları sözkonusu. Bazen ittifak halinde olanların görünüşte yan yana olanların nasıl ayrı fikri dünyalara sahip olduklarını Timur-Seyyid Bereke birlikteliğinde görüyoruz. Hayat hiç istemediğimiz kişilerle, hiç istemediğimiz biçimlerde bırakabiliyor.
Ve bir zaferle nihayetleniyor Geçitteki Ülke...
Niğbolu Zaferi.....

Ayrıntılı bilgi için:
http://www.edebiyatdergisi.hacettepe.edu.tr/700ozelbilgeercilasun.pdf

                                              Yıldırım Bayezid Bursa'da padişahtır.
Saray ve çevresi, zevk ve eğlenceye dalmıştır. İnsanlar fazla zenginlik peşinde koşar
olmuşlardır. Somuncu Baba, Bursa'nın değiştiğini, artık eski Bursa olmadığını düşünmektedir.
Gidişattan memnun değildir. Bursa'dan ayrılır. Konya'ya gelir. Orada Bedrettin'le
ve Samet'le karşılaşır. Bir tarafta Yıldırım Bayezid vardır. Diğer tarafta Timur istilalar
ve akınlar yaparak yayılmaktadır. Somuncu Baba düşünür ve üzülür. Anadolu
Beyleri kıyafet değiştirerek Yıldırım Bayezid'den kaçmış ve Timur'a sığınmışlardır. Samet
de değişmiştir. Bütün bildiklerini Somuncu Babaya anlatır ve Osmanlının casusu olmak
istediğini söyler. Soqıuncu Baba çaresizdir. Bu arada Yıldırım, Bizans'ı kuşatır.
Roman, Niğbolu kuşatmasında Haçlı Ordusunun püskÜrtülmesi üzerine Yıldırım ve Doğan
Beyin konuşmalarıyla sona erer.
Romanda çok ilgi çekici ruh tahlilleri yapılmıştır. Karakterlerin düşünceleri, geçirdikleri
iç değişimler, yorumlar belki biraz polisiye ve kurgulu, fazla tesadüflere dayalı
olarak, fakat sürükleyici, düğümlü ve gerilimli, çok yönlü ve kompleks bir şekilde verilmektedir.
Yazar gerilim dozunu hiç düşürmez. Seyyit Bereke'nin, Timur'un, Ecevit'in
düşünceleri, kişilikleri, kişiliklerindeki değişmeler, içlerinde kopan fırtınalar ço~
canlı tahlil edilmiştir. Bütün şahsiyetler, tarihi-birer tablo veya resim gibi tek veya iki
boyutlu değil, çok boyutlu, derinlikli, tahlili bir şekilde işlenmektedir. Bu arada Yıldırım
Bayezid'in içinde kopan ruh fırtınaları da verilmektedir. Yıldırım Bayezid içindeki
yangını susturamaz. İçinde kardeşi Yakup'la Demirci Boran Ustanın ölümlerinin acısını
taşımaktadır. Ya şarap, ya savaş onun derdini bir parça unutturmaktadır.

Kitaptan Seçtiklerim:

Akıl hocası başkasının atına binmektir.Çabuk inilir...

Dönülecek yer olsa gelir miydim?

3 yorum:

mesed hanım. dedi ki...

Ulaşamamalar, ulaşılmazlıklar, şiir de onların içinde. Tüm bu yazma isteği ondan belki de. Nasıl mutlu ettin,

selamlarım, içtenlikle selamlarım...

Hatice dedi ki...

:)

Hatice dedi ki...

Sevgili luna bloguna giremiyorum ne yapmam gerekiyor??