Şiire, şiir kitapları alacak kadar merak sardığım bir dönemdeyim. Mesela geçenlerde gece gece uğradığım kitapçıdan şiir kitabıyla ayrıldım. Bu kitabın da tesadüfen bu dönemime denk gelmesi güzel oldu ama, fakat, lakin beni biraz zorladı... Kitabın adı Yalnızlık Gittiğin Yoldan Gelir Oktay Rifat'ın şiirinden bir dize.. ve çok yoğun bir şekilde Oktay Rifat ve ona beslenen hayranlıkla karşılaşıyorsunuz. İlk başlarda kitapta adı geçen yazar, şair, müzisyen, ressam isimlerini not ettim ama paragraf paragraf devamı gelince pes ettim.. Bi de kocaman pes yani dedim .. Kaynakça gibi kitap mübarek.. Hiç bilmediğim bilmek bir yana duymadığım onca isimle karşılaştım. Bir yandan yazar kültürü olması açısından bu durumu takdir etsem de diğer yandan akıp giden hikayeyi zorladığını düşündüm. Kitap tutkunu bir adamın serüveni şeklinde özetleyebilirim kitabı ve buluşmanızı da tavsiye ederim... Kültür şoku yaşatabilir benden uyarması.. Zaten adı sık sık geçen yazarları araştırıp yeni ufuklar açmak istiyorum :))
Kitaptan Seçtiklerim:
Tarihi "bugünden" coğrafyayı, "bu yerlerden"kaçış umudu çağrıştırdıkları için severek okudum.
Zaten bu ülkede sevilmek ve sayılmak için sussan yeter!
6 yorum:
selçuk altun bi ara yayınevi yönetirdi. kitapları çok iyidir ve entelektüeldir.
:)
blogunuzda kitaplar ve filmler var ne güzel.
:)
kieslowski'nin bleu'su benim için tüm zamanların en iyi ilk 10 filminden biridir.
:)
dekaloglar süper. iki tanesi ünlendi sadece. diğerleri geride kaldı.
ayfer tunç bence son yılların en iyi yazarı ayrıca.
ayrıca gördüğüm kadarıyla kitapta edebiyattan sinemada sanattan yanasınız.
çok sevindim buna.
:)
bir gün boş olduğunuzda blogumu incelersiniz siz de belki.
100 den fazla film ama hepsi yeni vizyon, son yılların siyah kuğu, yaşamın ritmi gibi filmler ve diğer filmler, çok sayıda kitap, müzik yazısı yanında, kültür sanat şiir edebiyat yazısı ve kendi şiirlerim öykülerim vs. var.
:)
blogunuza gelirim zaten, kitaplar filmler dolaşırım, yorumlarda da görüşürüz.
yaşasın sanat.
:)
ars longa vita brevis.
:)
neşeli günler.
:)
OFFF:))
Son zamanlarda bloguma düşen en güzel en ayrıntılı:)) yorum.. acayip motive edici ne bileyim teşfik edici:)) Kieslowski benim sinemada gözdem .. heralde sorsalar hangi yönetmen diye? ilk onu söylerim. Blue izledim net hatırlamıyorum şimdi ama kocası ölen bir kadının hikayesiydi sanırım.. o üçleme çok iyi gerçekten...Öldürme üzerine ve aşk üzerine kısa filmler sanırım "ünlendi" dedikleriniz.. kesinlikle katılıyorum .. ısrarla onlardan bahseden bi arkadaşa diğerlerine de mutlaka bakmasını söyledim....bu tanım çok hoşuma gitti sinemada sanattan kitapta edebiyattan...uğradım ben deeptone:)) yine uğrarım... Ben neşelendim bu yorumdan sebep size de bol neşeli yorumlar:))
ben de sevindim kiiii.
:)
gelicim ki zaten.
ben de heyecanlandım ama.
:)
ah ah bleu sanırım 30 kez izledim.
:)
sinemada avrupa sineması auteur sineması tarafındayım.
:)
öncelikle fransız ispanyol italyan.
konmuşuruuuuz.
:)
bu yorumlar ayrıntılı değildi kiiii.
giriştiiiii.
:)
iyi ki gelmişim.
:)
:))) aynen.. sık sık görüşmek üzere...sanat ve severleri..tutkum oldunuz zaten:))
aaaaa yani okuyosun ha bilokumu.
ama ama sevindim ki.
:)
ahey ahey ahey.
:)
:))) ben keşfedilmeden önce genelde keşfetmiş oluyorum.. sizin başınız kalabalık :))
Yorum Gönder